VE PARIS

Neden 've Paris'? Genelde Türk'lerin hatta tüm dünyanın yurtdışı tatili dendiğinde ilk aklına gelen yerdir; bu şehir. (Kafadan atmıyorum, çalıştığım bir turizm firmasının verilerine dayanarak söylüyorum.) Ama ben 14 farklı ülke, 124 farklı şehir gördükten sonra gidebildim. Belki denk gelmedi, belki istemedim; nedeni bilinmez ama bence evren doğru zamanda gitmemi istedi. Doğru zamandan kastı da bir sevgilimin olması ve yılbaşı dönemine denk gelmesiydi diye tahmin ediyorum.

Yılbaşında gittim çok havalı biliyorum; ama öyle düşündüğünüz gibi Eiffel manzarasında havai fişeklerle karşılayamadım bu güzide yılı; çünkü çeşitli aksilikler nedeniyle trafiğin ortasında taksinin içinde acaba yetişebilecek miyiz stresiyle tırnaklarımı kemirip dişlerimdeki siyah oje parçalarını temizlerken girdim yeni yıla. ('Oh canıma da değsin' diyenlerin dişleri çürümekten simsiyah olsun!) Sonuç olarak kötü mü geçti derseniz; tabii ki hayır, dünyanın en romantik şehrinde 9 günümün 5 dakikası takside geçse noluuur, 1 saati geçse nolur...
Gelelim benden sonra gidecekleri ilgilendiren kısmına. Ancak şimdiden söyleyeyim bu sefer öncekilere kıyasla biraz daha lüks bir tatildi. O yüzden verdiğim önerilerin hepsi çok uygun fiyatlı olmayabilir; ama yine de göz önünde bulundurulabilir.
Gitmeden önce yapılacaklar:
Vize. VFS Global çok hızlıydı, beni çok şaşırttı ve üç iş gününde vizemi verdi. Yani az zamanınız varsa panik yapmayın.
Bilet. Her zaman söylediğim gibi; THY Wingo seferlerini takip edin, hemen almayın, bir iki hafta rezervasyonunuzu yenileyerek idare edin, fiyat artacağına düşebiliyor.
 
Konaklama. Yine önerim Airbnb olacak. Paris'te iyi bölgelerin düzgün otellerinde kalmak çok pahalı, bu bölgelerde küçük evler kiralamak çok daha mantıklı. Biz kiraladığımız evden çok memnun kaldık. 8 gece 2 kişi 1300 dolar ödedik. İlgilenenler için link'i: https://www.airbnb.com.tr/rooms/1220423

Lokasyon olarak; Opera, Champs Elysees ve Haussmann'nın tam ortasında. Hepsine, ayrıca iki metro istasyonuna yürüme mesafesinde. Önemli uyarı: Paris'te asansörler aklınızın alamayacağı kadar küçük. iki kişi birbirine sarılırsa zar zor sığılabiliyor, büyük bavul ve bir kişi sığılmıyor bile, klostrofobisi olmayan adamı klostrofobik yapar!

Havaalanından şehre transfer. Biz gitmeden önce aracımızı ayarladık. Blacklane Limousines diye bir firma var; online ya da telefonla hemen rezervasyonunuzu yapıyorlar. Bildiğim kadarıyla bu firma dünyanın bir çok yerinde bu hizmeti veriyor. Havaalanından ev 73 Euro. https://www.blacklane.com/en/airporttransfer/paris Havaalanının önünden kalkan otobüs de var tabii ki. 3-4 farklı noktaya gidiyor. 15 Euro.
Restoran rezervasyonları. İyi restoranlara gitmek istiyorsanız mutlaka ama mutlaka en az bir hafta öncesinden rezervasyonlarınızı yaptırın, işinizi garantiye alın. Bu link işinize yarayabilir: http://www.thefork.com/city/paris/415144
Gittikten sonra yapılacaklar:
 
Ulaşım. İkiden fazla kişiyseniz taksi kesinlikle metrodan bile ucuz. Ama değilseniz metro kullanın. Sistemleri çok gelişmiş, istediğiniz her yere aktarma yaparak ulaşabilirsiniz; ama birazcık karışık. Haftaiçi 05.30-00.40 arası, haftasonu 05.30-01.30 arası hizmet veriyor.
 
Görülecek yerler (Paris'e gidip de bunları görmeyenleri dövüyorlar.)
Eiffel Kulesi-Çılgın bir sıra var. Asansörle çıkmak istiyorsanız iki saatinizi gözden çıkarın. O kadar bekleyemem, en tepesini görmesem de olur, ikinci katına yürüyerek çıkarım derseniz onun kuyruğu daha kısa, 45 dakika civarı. Ücretler kata ve asansör kullanımınıza göre 5-13 Euro arası değişiyor. Gece 12'ye kadar da açık.
   

Louvre Müzesi & Jardin des Tulieres-Burada da çılgın bir sıra var. Sabah erken saatlerde gitmenizi öneririm. Doğru zamanlama yaptıysanız, şansınız da biraz varsa 45 dakikaya içeridesiniz. Ama sonradan bir arkadaşımdan duyduğuma göre bir de altındaki alışveriş yerinden girişi varmış. Orayı pek fazla insan bilmediği için de kuyruk çok kısa oluyormuş. İçerisi çok ama çok büyük. Her şeyi detaylı incelemek isteseniz üç dört gününüzü alır heralde. Sadece Mona Lisa için gidecekseniz hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. Hem zannettiğinizden çok daha küçük hem de önünde birbirini itekleyip resmi görmeye çalışan onlarca insan var. Yakından görmeniz hayli zor. Giriş 12 Euro.
 
Notre Dame Katedrali-Gotik tarzı kiliseleri, katedralleri hep büyüleyici bulduğum için tabii ki buraya da bayıldım. Şansımıza içeri girdiğimizde ayin vardı, iyice mistik bir atmosfer hakimdi.
 

Champs Elysees & Arc de Triomphe-Paris'in Bağdat Caddesi.                  Ben çok daha etkileyici hayal etmiştim ama bana bir şey ifade etmedi açıkçası. Kocaman geniş bir cadde, üzerinde Louis Vuitton, Gucci, Prada ve bir sürü mağaza... Eee nolmuş? Her yerde var. Ben ruhu olan, daha dar sokaklı, daha kaybolunası yerleri seviyorum. O yüzden Champs Elysees'dense kesinlikle Saint Honore veya Saint Royale'i tercih ederim.

 

Ama eğer benim gibi yılbaşı zamanı gidiyorsanız Champs Elysees'nin en başında kurulan Noel Köyü'nü mutlaka ziyaret edin. Bambaşka büyülü bir atmosfer. Her yerde mini dükkanlar, noel babalar, yemekler, tatlılar, sıcak şaraplar...

Moulin Rouge / Lido-Dünyanın en ünlü kabareleri. Rezervasyonlarınızı önceden yaptırın mutlaka. Tahmin edeceğiniz üzere yok satıyor. Lido Champs Elysees'de, Moulin Rouge Pigalle'de. İkisi de kişi başı yarım şişe şampanya dahil 100 Euro civarı.

 
Montmartre-Ressamlar Tepesi diye de bilinen şehrin merkezinden uzak çok sevimli yapıların olduğu bir tepe.

Luxembourg Garden-Tulieres'den sonra şehrin en büyük ikinci parkı.
Concorde-Şehrin en ünlü meydanı.

 
 
Musee d'Orsay-Çok önemli müzelerden biri. Monet'den Van Gogh'a, Cezanne'dan Gaugin'e bir çok ünlü ressamın eserlerine ev sahipliği yapıyor.
 
Pont de l'Archeveche-Aşk köprüsü de denebilir. Kilidin üzerine sevgilinizle kendi adınızı yazıp köprünün korkuluklarına kilitliyorsunuz ve aşkınız sonsuza kadar kitli katlıyor! İyi mi kötü mü bilemedim.

 

Saint Germain des Pres-Cafe Flore ve Les Deux Magots gibi cafe'leriyle ünlü bir bölge çok şeker bir bölge.
 
Catacombs of Paris-Her tarafı kafatası dolu yeraltı mezarı. Çok klişe bir turistik yer değil. Değişik yerler keşfetmek isteyenler için iyi bir alternatif olabilir.

59 Rivoli-Alternatif bir sanat atölyesi ve galerisi.

Gidilebilecek restoranlar
Paris için bu başlığı kısıtlamak, sınırlandırmak çok yanlış olur. Çünkü binlerce restoran var ve tahmin edersiniz ki Fransız mutfağının çok kuvvetli olması nedeniyle hepsi birbirinden iddialı. Ben gittiğim iki tanesini detaylandıracağım, diğerlerini sadece aklınızın bir köşesinde dursun diye yazacağım. Ola ki denk gelir de girsem mi girmesem mi ikilemine düşerseniz girilebilir olduğunu bilin. Ayrıca bu restoranlar dışında gittiğiniz hemen hemen her yerde ünlü Fransız soğan çorbasını içebilir, midyelerini, patates kızartmalarını, croque-monsieur'larını yiyebilirsiniz.

Ben hiç kötüsüne denk gelmedim. Bir de her köşede krep, makaron ve bilumum tatlı ihtiyacınız için durmayı ihmal etmeyin! (Not: Champs Elysees'de yemek yemektem ziyade bir şeyler içmeyi tercih edin derim. Çünkü fiyatlar normal yerlerin iki üç katı ve tatları da kötü diyemem ama sıradan. Yani değmez.)

Agape
Yılbaşı gecesi yemeği için gittik. Bununla başladım çünkü hayatımın en unutulmaz, en inanılmaz yemeklerini yedim burada. 35-40 kişilik küçük bir restoran. Bir Michelin yıldızı var; ama bence ikiyi  hak ediyor. Keşke yemekleri tattırabilsem de tarif edebilsem ama imkansız. Fırsatınız ve imkanınız olursa mutlaka ama mutlaka gidin. Şefi Japon, Fransız mutfağıyla Japon mutfağını birleştiriyor; füzyon. Çok pahalı; ama hayatta belki bir kere gidileceği için değer. Kişi başı 350 Euro.

W Hotel - Arola
Şefi iki Michelin yıldızlı İspanyol Sergio Arola. Oldukça gelişmiş bir tapas mönüsü var. Çok aç değilseniz bir şişe şarapla kişi başı 80-90 Euro.

 
Le Fouquet's
Chez Michel
La Bigarrade
Aforia
Gidilebilecek Cafe'ler
Cafe de Flore-Saint Germain des Pres

Cafe Les Deux Magots-Saint Germain des Pres
Au Bougnat-Notre Dame civarı
Le Berkeley-Champs Elysees civarı
Cafe Marco Polo-Saint Lazare
Palace Cafe-Moulin Rouge civarı Le Palais Royal Cafe-Louvre civarı
Cafe Michel Angelo-Madeleine civarı
Saint Augustin-Madeleine civarı
 
Gidilebilecek Barlar
Experimental Cocktail Club

Old Cuban&Experience 1
Sof's Bar

W Lounge-Bar

Buddha Bar

Mojito Lab Ritz Hemingway Bar
Hyatt Regency Paris Etoile Bar Le Vue-Yılbaşı yemeğinden sonra gittiğimiz lounge-bar. Otelin 34. katında yer alıyor. Eiffel manzaralı. Normal şartlarda geç kalmamış olup takside girmeseydik, yeni yıla burada havai fişek gösterilerini izleyerek girecektik. Yani normal şartlarda yılbaşı ve diğer kutlamalar için doğru bir seçim olabilir. Kişi başı yarım şişe şampanya dahil 100 Euro.

Gidilebilecek Gece Kulüpleri
Club Silencio
Kong
Le Baron
Le Cab
VIP Room
Rex Club 79Ve bir gezinin daha sonuna geldik. Önümüzdeki ay itibariyle hayatımı Chicago'ya taşıyorum. Bir süre Avrupa yazıları paylaşamayacağım tahminimce. Amerika'dan güzel bildirimler yapacağımı umuyorum. Şubat-Colorado'da kayak yazısına kadar seyahatle kalın!