TÜRKİYE'NİN YEŞİL GİYMİŞ HALİ: KOLOMBİYA
Bu seferki hikaye, üç sene önce İbiza’da tanışıp Facebook bağlantısı kurduğum arkadaşımın ‘Miami’den Kolombiya’ya gelirken bilgisayarımı getirebilecek kimse var mı?’ sorusu üzerine başladı. ‘Tabii var, yeter ki sen iste!’ dedim, hemencecik biletlere baktım, dört gün sonraya uçuşumu ayırttım. Zaten nereye gitsem diye düşünürken resmen önüme düştü. Hem de Amerika içi uçuşlara kıyasla çok daha uygun fiyata. Normalde Miami-LA biletleri, $400-$600 arası değişirken, bu son dakika olmasına rağmen $290’a halloldu. Sizin de aklınızda olsun, ola ki Amerika üzerinden gitmek isterseniz JetBlue’nun Fort Lauderdale hareketli uçuşlarına mutlaka bakın. Nereye, nasıl gitmeli?
Anladığım kadarıyla, genel olarak Kolombiya dendiğinde akla üç şehir geliyor; başkent Bogota, Kolombiya’nın İstanbul’u Medellin ve Bodrum’u Cartagena. Ben arkadaşım orada yaşadığı için Medellin’e gittim. Uçuş üç buçuk saat sürdü. Neredeyse NYC’e uçmakla aynı. Üstelik daha ucuz! Hem turistlerden hem de yerellerden duyduğuma göre Bogota hiç iç açıcı bir yer değilmiş, yani eğer ülke turu yapmıyor, tek bir şehre gidiyorsanız Medellin’i tercih edin. Ben gitmedim ama Cartagena’yı herkes öve öve bitiremedi. Zamanınız varsa ona da gidin. Medellin’den uçakla bir saatmiş, fiyatlar da çok komik. Gidiş dönüş $50-$100 arası.
Medellin’de Ulaşım
Medellin Jose Maria Cordoba Havaalanı şehirden oldukça uzak, taksiyle 45 dakika civarı sürüyor. Şehir eskiye oranla çok daha güvenliymiş ama yine de herhangi bir taksiye binme dendi, birçok kere. Hepsinin durak taksisi olduğuna emin ol ve plakasını al... Havaalanında ulaşım için arkadaşım bana kendi tanıdığı kadın taksiciyi yolladı. Eğer böyle bir ihtiyacınız olursa bana mail atın, iletişim bilgilerini vereyim. Muhtemelen seyahatiniz boyunca yapacağınız en büyük harcama $30’la bu havaalanı yolculuğu olacak. Onun dışında şehir içi ulaşımda beklenmedik şekilde Uber çok yaygın, hem de İngilizce bilen sürücü seçme şansınız bile var. Taksiler klima açmıyor ve de tam Türk taksiciler gibi huysuz falan, o yüzden Uber çok daha iyi bir seçenek, bana kalırsa.
Genel Bilgi
İşin aslı, gitmeye karar verip de birazcık araştırma yapana kadar Kolombiya’ya dair kokainin doğduğu yer olması dışında pek bir fikrim yoktu. O yüzden belki siz de aynı durumdasınızdır diye böyle bir başlık altında genel bilgileri madde madde vereyim.
Kolombiya,
-Türk vatandaşlarından 90 güne kadar vize istemiyor.
-Güney Amerika’nın dördüncü büyük ülkesi.
-Venezuela, Brezilya ve Panama ile komşu.
-Başkenti Bogota.
-Resmi dili İspanyolca.
-Para birimi Peso. Yaklaşık olarak Türk parasıyla aynı değerde. Hala sıfırları atamamışlar, bir şişe suya 2.000 peso dediklerinde şaşıp kalmayın. Ne söylüyorlarsa yuvarlak hesap 3.000’e bölün. Genel olarak herşey ucuz.
-İklim, alçak yerlerde tropikal, yükseklerde ılıman. Mikro-iklim hakim, bölgeye göre değişik gösteriyor yani. Bu arada akşamları oldukça soğuyabiliyor, mutlaka hırkamsı bir şey alın yanınıza. Nisan-Mayıs ile Ekim-Kasım ise en yağmurlu zamanlar. Neyse ki benim şansıma Nisan olmasına rağmen sadece bir kere yağdı.
-‘High season’ Aralık-Şubat arası.
-Amazon yağmur ormanlarının bir kısmı burada.
-Kahvesi, dansları, uyuşturucu ticareti ve ünlü ressam/heykeltıraş Botero’suyla ünlü.
-Hemen hemen her yerde ücretsiz wi-fi var. Hedefleri birkaç yıl içinde dünyanın en ‘connected’ ülkesi olmakmış.
-Eskiden çok yüksek olan suç oranı 2005’ten beri ciddi düşüşe geçmiş.
-Dünyanın en ünlü uyuşturucu kaçakçısı Pablo Escobar ülkenin yakın geçmişinde önemli bir yere sahip. Kokain ticareti dışında, adam öldürme, kaçırma ve şantajla nam salmış. Halen Kolombiyalılar, özellikle Medellinliler arasında çok hassas bir konu, çünkü bir sürü insanın ailesinden birilerini öldürmüş. Doğal olarak, nefret edilen ve adı anılmamaya çalışılan biri.
-Medellin, birçok Digital Nomads, yani Dijital Göçebelere ev sahipliği yapıyor. Bunların bir çoğu girişimci. Amerika, Avrupa üzerinden para kazanıyorlar, ülke ucuz olduğu için de haliyle krallar gibi yaşıyorlar. Gayet düzgün iki odalı evler $300-$500 arası. Taşınıp para mı biriktirsem diye aklımdan geçirmedim değil!
-Medellin bana trafiği ve insanlarıyla bolca İstanbul’u hatırlattı. Evet beton yığını bir kısmı var, ama yeşil yeri de bir o kadar çok. Hem de öyle bildiğiniz yeşilden değil, fosforlu mosforlu!
-Gezinin sonunda Türk kültürü ile Kolombiya kültürünün çok benzer olduğu sonucuna vardım.
Neler yapmalı?
-Şehir merkezinde yer alan Parque Berrio’ya gitmeli. (Buraya gittiğinizde çantanıza çok dikkat edin, en çok kapkaç olaylarının olduğu yer burasıymış.)
-Museo D Antioquia/Botero Müzesi ve müzenin bahçesini görmeli.
-İki saatlik otobüs veya taksi yolculuğu ile Guatape’ye ulaşmalı. Buradaki ünlü kayanın tepesine tam tamına 750 basamak teperek tırmanmalı ve manzaraya bakıp ‘Neyse ki değdi!’ demeli. Ardından bir ‘tuktuk’a atlayarak Guatape’nin rengarenk şehir merkezine gitmeli.
[video width="1280" height="720" m4v="http://www.eylulsavas.com/wp-content/uploads/2016/05/IMG_0335.m4v"][/video]
[video width="404" height="720" m4v="http://www.eylulsavas.com/wp-content/uploads/2016/05/IMG_0340.m4v"][/video]
Bu arada bu kapı resimlerine bayıldım. Herkesin evinin girişinde yaptığı meslek neyse onu sembolize eden bir resim yer alıyor. Çok çok güzeller!
-Cable car’a binip şehrin üzerinde gecekonduları ardından yeşillikleri izleyerek Parque Arvi’ye doğru yola çıkmalı. Buradaki Piedras Blancas Otel’de öğle yemeği yiyip, botanik bahçelere doğru harekete geçmeli.
[video width="1280" height="720" m4v="http://www.eylulsavas.com/wp-content/uploads/2016/05/IMG_0312.m4v"][/video]
[video width="404" height="720" m4v="http://www.eylulsavas.com/wp-content/uploads/2016/05/IMG_0317.m4v"][/video]
-Dönüşte Santo Domingo'da inip, etrafı turlamalı.
[video width="1280" height="720" m4v="http://www.eylulsavas.com/wp-content/uploads/2016/05/IMG_0323.m4v"][/video]
-Bol bol Arepa, tropikal meyve ve balık yemeli.
-Güzel ve şık bir akşam yemeği için Carmen’e gitmeli.
-Ardından Carmen’in olduğu caddede geceye devam etmeli.
-Bol bol Aguardiente içmeli. Bu resmen bizim rakıya benziyor, tek farkı tatlı olmaması ve shot olarak içilmesi. Bira için de en lokal marka Aguila'yı tercih etmeli.
-Rooftop partilerine gidip günbatımı izlemeli. (The Charlee Hotel iyi bir tercih.)
-Zamanınız varsa, kalmak üzere otobüsle 5-6 saat uzaklıktaki Salento-Filandia-Armenia üçlüsüne gitmeli. Salento Kolombiya’nın kahve cenneti. Filandia ve Armenia ise çiftlikler ve ormanlarla dolu güzeller güzeli iki kasaba. Hayatınızda hiç görmediğiniz çiçeklerle, bitkilerle tanışmanız mümkün. Ben burada çok şanslıydım ki arkadaşımın annesinin evinde kaldım. Her sabah ormandan gelen maymun ve papağan sesleriyle uyandım. Evin içinden opossum bile çıktı! Bir ihtimal evi Airbnb’ye koymayı düşünüyor, ama henüz belli değil. Şimdilik sadece fotoğraflara bakıp kıskanın, sonra kiralamaya karar verirse sizi haberdar ederim.
Bunlar dünyada sadece Salento’da bulunan Cocora denen dünyanın en uzun Palmiye ağaçları.
Anlayacağınız üzere genel olarak her bir aktivite tüm günü alacak şekilde. O yüzden en az 5 gün-1 hafta gitmekte fayda var.
Yine bitti bir tatil, gelsin yenisi.
Bir sonrakine kadar seyahatle!